E-ISSN: 1308-5263
Turk J Hematol: 40 (4)
Volume: 40  Issue: 4 - 2023
Hide Abstracts | << Back
RESEARCH ARTICLE
1.Long-term Results of Imatinib Discontinuation in Patients with Chronic-phase Chronic Myeloid Leukemia: A National Multicenter Prospective Study
Emine Merve Savaş, Seda Yılmaz, Ayşe Asena Başer Dikyar, Zübeyde Nur Özkurt, Ramazan Öcal, Ferda Can, Sezgin Pepeler, Lale Aydın Kaynar, Sanem Gökçen, Abdulkerim Yıldız, Murat Albayrak, Sema Karakuş, Özcan Çeneli, Münci Yağcı
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0194  Pages 236 - 241
Amaç: İmatinib'in keşfi, kronik myeloid lösemi (KML) için bir dönemeç olmuştur. KML hastalarının yaşam süresi genel nüfusun yaşam süresine yaklaştıkça, araştırmalar yaşam kalitesini artırmaya ve ekonomik faktörlere odaklanmıştır. 2010'dan sonra, bazı hastaların imatinib'i bıraktıktan sonra bile moleküler yanıtı sürdürebildiği gösterilmiştir. Bu ulusal çok merkezli prospektif kohort çalışması, erişkin kronik faz KML hastalarında imatinib tedavisinin sonlandırılmasının uzun vadeli sonuçlarını gözlemlemeyi amaçlamıştır.
Gereç ve Yöntem: Bu prospektif, randomize olmayan, çok merkezli çalışmaya dört farklı merkezden 41 kronik faz KML hastası dahil edildi. Tüm hastaların moleküler yanıtları, tek bir merkezde gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu kullanılarak yeniden değerlendirildi. Tedavi kesilmesinden sonraki ortanca takip süresi 48 aydı (minimummaksimum 6-81 ay).
Bulgular: Kırk sekizinci ayda moleküler relapssız sağkalım oranı %33,2 (güven aralığı: 48,2-18,2) olarak hesaplandı. 41 hastanın 27’si majör moleküler yanıtı kaybetti, tedaviye tekrar başlandı ve tüm hastalarda imatinib ile derin moleküler yanıt sağlandı. Moleküler nüks ile tedavi süresi veya moleküler yanıtın derinliği gibi klinik faktörler arasında ilişki yoktu. Çalışma ile şu ana kadar toplamda yaklaşık 4.392.000 Türk lirası (TRY) veya 245.150 dolar (USD) tasarruf sağlandı.
Sonuç: Kronik faz KML hastalarında yakın moleküler izlem ile tirozin kinaz inhibitörü kesimi güvenli bir seçenektir ve önemli ulusal ekonomik faydalar sağlar. Bu yaklaşım, tüm uygun hastalar için düşünülmelidir. Bu çalışma Türkiye’de yapılan ilk tirozin kinaz inhibitörü kesilme çalışmasıdır.
Objective: The discovery of imatinib was a milestone for chronic myeloid leukemia (CML). As the life expectancy of CML patients has approached that of the general population, research has shifted towards improving quality of life and economic considerations. After 2010, it was shown that some patients could maintain molecular response even after discontinuing imatinib. This national multicenter prospective cohort study aimed to observe the long-term consequences of discontinuing imatinib therapy in adult chronicphase CML patients.
Materials and Methods: We enrolled 41 CML patients from 4 different centers in this non-randomized single-arm trial. Molecular responses of all patients were re-evaluated using real-time polymerase chain reaction at a single center. The median follow-up time after imatinib discontinuation was 48 months (minimum-maximum: 6-81 months).
Results: The rate of molecular relapse-free survival at 48 months was 33.2% (confidence interval: 48.2-18.2). Twenty-seven of 41 patients lost their major molecular response, treatment was started again, and deep molecular response was re-achieved with imatinib in all cases. There was no significant relationship between molecular relapse and clinical factors such as duration of treatment or molecular response status. Discontinuing imatinib resulted in savings of approximately 4,392,000 Turkish lira or 245,150 US dollars.
Conclusion: Tyrosine kinase inhibitor discontinuation with close molecular monitoring is a safe option and provides important national economic benefits for chronic phase CML patients. This approach should be considered for all eligible patients. This is the first tyrosine kinase inhibitor discontinuation study from Türkiye.

2.Experience of Daratumumab in Relapsed/Refractory Multiple Myeloma: A Multicenter Study from Türkiye
Atakan Tekinalp, Ayfer Gedük, Aydan Akdeniz, Esra Terzi Demirsoy, Vildan Gürsoy, Müzeyyen Aslaner Ak, Metin Bağcı, Sema Seçilmiş, Fatma Keklik Karadağ, Ayşe Oruç Uysal, Ali Doğan, Sinan Demircioğlu, Haşim Atakan Erol, Ceyda Aslan, Fahir Özkalemkaş, Şehmus Ertop, Mehmet Dağlı, Mehmet Sinan Dal, Güray Saydam, Mustafa Merter, Cihan Ural, Özcan Çeneli
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0029  Pages 242 - 250
Amaç: Bu çalışmanın amacı, relaps/refrakter multipl myelom (RRMM) tanısı ile daratumumab (DARA) kullanan hastaların değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Çalışma, çok merkezli ve retrospektif olarak tasarlandı. 01.02.2018-15.04.2022 tarifleri arasında en az iki kür DARA kullanmış olan 134 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların epidemiyolojik, hastalık ve tedavi ile ilişkili özellikleri ve tedavi ilişkili yan etkileri değerlendirildi. Sağ kalım analizleri yapıldı.
Bulgular: DARA tedavisine başlama yaşının ortancası 60 (35-88) olup, hastaların 56’sı (%41,8) kadın ve 48’i (%58,2) erkekti. DARA tedavisine başlama ve takip sürelerinin ortanca değerleri sırasıyla 41,2 (5,1-223) ve 5,7 (2,1-24,1) aydı. DARA tedavisi sonrası genel yanıt oranı hastaların 75’inde (%55,9) ve çok iyi kısmi yanıt veya daha iyisi hastaların 48’inde (%35,8) gözlendi. Tüm hastalar için genel sağkalım (OS) ve progresyonsuz sağkalım (PFS) sırasıyla 11,6 (7,8-15,5) ve 8,0 (5,1-10,9) aydı. DARA ve bortezomib-deksametazon (DARA-Vd) ile tedavi gören hastalarda OS, DARA ve lenalidomid-deksametazon (DARA-Rd) ile tedavi görenlere göre daha yüksek bulundu (sırasıyla 16,9 ve 8,3 ay; p=0,014). DARA-Rd tedavisi gören hastalar arasında, ekstramedüller hastalığı olmayanlarda PFS, ekstramedüller hastalığı olanlara göre daha yüksekti (NA’ya karşılık 3,7 ay; OR: 3,4; p<0,001). Önceki tedavilerin ortanca sayısı 3 (1-8) idi. DARA tedavisine erken dönemde başlamanın OS ve PFS için bir avantaj sağladığı, ancak istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görüldü. İnfüzyonla ilişkili reaksiyonlar 18 (%13,4) hastada gözlendi. Tüm reaksiyonlar ilk infüzyon sırasında meydana geldi ve reaksiyonların çoğu 1 veya 2. derecedeydi (%94,5). Nötropeni ve trombositopeni sıklığı DARA-Rd grubunda daha yüksekti (%61,9’a karşı %24,7, p<0,001 ve %42,9’a karşı %15,7, p<0,001).
Sonuç: Çalışmamız, RRMM hastalarında DARA kullanımıyla ilişkin gerek yaşam verisi niteliğini taşımaktadır ve DARA’nın erken dönemde kullanılmasını destekler niteliktedir.
Objective: This study aimed to evaluate patients with relapsed/ refractory multiple myeloma (RRMM) who underwent daratumumab (DARA) therapy.
Materials and Methods: This multicenter retrospective study included 134 patients who underwent at least two courses of DARA from February 1, 2018, to April 15, 2022. Epidemiological, disease, and treatment characteristics of patients and treatment-related side effects were evaluated. Survival analysis was performed.
Results: The median age at the start of DARA was 60 (range: 35-88), with 56 patients (41.8%) being female and 48 (58.2%) being male. The median time to initiation of DARA and the median follow-up time were 41.2 (5.1- 223) and 5.7 (2.1-24.1) months, respectively. The overall response rate after DARA therapy was 75 (55.9%), and very good partial response or better was observed in 48 (35.8%) patients. Overall survival (OS) and progressionfree survival (PFS) for all patients were 11.6 (7.8-15.5) and 8.0 (5.1-10.9) months, respectively. OS was higher for patients undergoing treatment with DARA and bortezomib-dexamethasone (DARA-Vd) compared to those undergoing treatment with DARA and lenalidomide-dexamethasone (DARA-Rd) (16.9 vs. 8.3 months; p=0.014). Among patients undergoing DARA-Rd, PFS was higher in those without extramedullary disease compared to those with extramedullary disease (not achieved vs. 3.7 months; odds ratio: 3.4; p<0.001). The median number of prior therapies was 3 (1-8). Initiation of DARA therapy in the early period provided an advantage for OS and PFS, although it was statistically insignificant. Infusion-related reactions were observed in 18 (13.4%) patients. All reactions occurred during the first infusion and most reactions were of grade 1 or 2 (94.5%). The frequency of neutropenia and thrombocytopenia was higher in the DARA-Rd group (61.9% vs. 24.7%, p<0.001 and 42.9% vs. 15.7%, p<0.001).
Conclusion: Our study provides real-life data in terms of DARA therapy for patients with RRMM and supports the early initiation of DARA therapy.

3.Immune Thrombotic Thrombocytopenic Purpura in Elderly Patients: The Roles of PLASMIC and French Scores
Mehmet Baysal, Fehmi Hindilerden, Elif Gülsüm Umit, Ahmet Muzaffer Demir, Fatma Keklik Karadağ, Güray Saydam, Seval Akpınar, Burhan Turgut, Vildan Özkocaman, Fahir Özkalemkaş, Rafiye Çiftçiler, Can Özlü, Sinan Demircioğlu, Yıldız İpek, Reyhan Diz Küçükkaya
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0295  Pages 251 - 257
Amaç: Son yıllarda, immün trombotik trombositopenik purpura (iTTP) yönetiminde günlük uygulamalara yeni gelişmeler eklenmiştir. Özellikle klinik skorlama sistemleri klinisyenlere klinik karar verme ve erken tanıda yardımcı olabilir. Ancak, yaşlı hastalar genellikle daha fazla organ tutulumu ve alışılmadık şekillerde başvurabilmektedir. İleri yaşın bu klinik tahmin skorlama sistemleri üzerindeki etkisi belirsizdir. Bu bağlamda, PLASMIC ve French skorlarının 60 yaş ve üzeri hastalarda kullanılabilirliğini değerlendirdik.
Gereç ve Yöntem: 2014 ile 2022 yılları arasında on merkezde iTTP olası tanısı alan 60 yaş üstü hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. PLASMIC ve French skorlarını hesapladık ve verilerimizi trombotik mikroanjiyopati ile başvuran genç hastaların tek merkezli analiziyle karşılaştırdık.
Bulgular: Çalışmamız 60 yaş üstü 30 hasta ve 60 yaş altı 28 hastadan oluşan kontrol grubunu içeriyordu. French skoru ≥1’in tanısal duyarlılığı ve özgüllüğü yaşlı hastalarda kontrol grubuyla karşılaştırıldığında daha düşüktü (sırasıyla %78,9’a karşı %100 ve %18,2’ye karşı %57,1). PLASMIC skoru ≥5’in tanısal duyarlılığı ve özgüllüğü, çalışma grubu ve kontrol grubu için sırasıyla %100’e karşı %95 ve %27,3 ve %100 idi. Çalışmamızda yaşlı hastalarda kontrol grubuyla karşılaştırıldığında daha yüksek ölüm oranı saptandı (%30 vs %7,1 p-değeri =0,043).
Sonuç: Sınırlı sayıda hastada (n=6) sonuçlarımız ritüksimabın mortaliteyi azaltabildiğini göstermektedir. Yaşlı hastalarda iTTP için klinik öngörme skorlamalarının güvenilirliğinin daha az olabileceği göz önüne alındığında, sonuçların yorumlanmasında daha dikkatli olunmalıdır.
Objective: In recent years, new developments have been incorporated into daily practice in the management of immune thrombotic thrombocytopenic purpura (iTTP). In particular, clinical scoring systems could help clinicians with clinical decision-making and early recognition. However, older patients frequently present with more organ involvement and in unusual ways. The ways in which age could affect these clinical prediction scoring systems remain unclear. We evaluated the use of PLASMIC and French scores in patients over 60 years of age.
Materials and Methods: We performed a retrospective crosssectional analysis of patients over 60 years of age with a presumptive diagnosis of iTTP between 2014 and 2022 at 10 centers. We calculated PLASMIC and French scores and compared our data with a singlecenter analysis of younger patients presenting with thrombotic microangiopathy.
Results: Our study included 30 patients over 60 years of age and a control group of 28 patients younger than 60 years. The diagnostic sensitivity and specificity of a French score of ≥1 were lower in older patients compared to the control group (78.9% vs. 100% and 18.2% vs. 57.1%, respectively). The diagnostic sensitivity and specificity of a PLASMIC score of ≥5 were 100% vs. 95% and 27.3% vs. 100% for the study group and control group, respectively. Our study showed a higher mortality rate in older patients compared to the control group (30% vs. 7.1%, p=0.043).
Conclusion: For a limited number of patients (n=6), our results showed that rituximab can reduce mortality. Given that the reliability of clinical prediction scores for iTTP in older patients may be lower, more caution must be undertaken in interpreting their results.

4.Comparison of Capillary Zone Electrophoresis with High-pressure Liquid Chromatography in the Evaluation of Hemoglobinopathies
Özlem Çakır Madenci, Özlem Hürmeydan, Asuman Orçun, Fatma Erdoğmuş
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0114  Pages 258 - 265
Amaç: Hemoglobinopatilerin değerlendirilmesinde HbA2 ölçümü açısından kapiller zone elektroforezi (CZE) ve yüksek basınçlı sıvı kromatografisi (HPLC) yöntemleri karşılaştırıldı.
Gereç ve Yöntem: Hemoglobinopatisi olmayan (n=321), β-talasemi taşıyıcısı (n=113) ve yaygın (Hb D-Punjab, E, C, S/A, S/S) ve nadir (Hb S/D, O-Arap, Lepore, G-Coushata, Setif, Hamadan, Q-Iran ve H) varyantları (n=21) olan hastalarda CZE ile HPLC karşılaştırıldı. HbA2 için referans aralığı CZE tarafından belirlendi.
Bulgular: Hemoglobinopatisi olmayan hastalarda HPLC ve CZE ile medyan (2,5-97,5 persentil) değerleri HbA için sırasıyla %97,4 (97,0-98,0) ve %97,5 (96,6-98,4) (p=0,060), HbA2 için %2,4 (1,6-3,0) ve %2,5 (1,6-3,1) bulundu (p<0,001). HbA2 için referans aralığı CZE ile %1,6-3,1 idi. HbA2 için yöntem karşılaştırma çalışmasında sabit hata 0,255 (CI; 0,062-0,448) ve Bias %0,10 (LOA; 0,33-0,53) bulundu ve CZE ile daha yüksek sonuçlar elde edildi. Yöntemler arasında güçlü bir korelasyon elde edildi (r=0,782). Klinik tanı açısından iki yöntem mükemmel uyum gösterdi (κ=0.911). Her iki yöntem de ortak varyantları tespit etti ve benzer şekilde tanımladı. HPLC ile HbH ve CZE ile HbS/D dışındaki tüm nadir varyantlar, her iki yöntemle de ayrı pikler olarak saptandı.
Sonuç: β-talasemi hastalarının ön tanımlamasında her iki yöntem de uyum içindeydi. Her iki yöntemle farklı Hb varyantları saptandı, ancak HbA2 ölçümlerinde olası bir metodolojik etkileşim söz konusuydu. CZE, hemoglobinopatilerin değerlendirilmesi için güvenilir ve basit bir alternatiftir. Rutin laboratuvar pratiğinde fazla sayıda teknik mevcut olduğundan, HbA2 ölçümünün standardizasyonuna öncelik verilmelidir.
Objective: The capillary zone electrophoresis (CZE) and highperformance liquid chromatography (HPLC) methods were compared in terms of HbA2 measurement for the assessment of hemoglobinopathies.
Materials and Methods: CZE was compared with HPLC for the evaluation of patients without hemoglobinopathy (n=321), with β-thalassemia trait (n=113), and with common (HbD-Punjab, E, C, S/A, and S/S) and rare (HbS/D, O-Arap, Lepore, G-Coushata, Setif, Hamadan, Q-Iran, and H) variants (n=21). The reference range for HbA2 was determined by CZE.
Results: Among patients without hemoglobinopathy, the median (2.5th-97.5th percentiles) values were 97.4% (97.0-98.0%) and 97.5% (96.6-98.4%) for HbA (p=0.060) and 2.4% (1.6-3.0%) and 2.5% (1.6-3.1%) for HbA2 (p<0.001) by HPLC and CZE, respectively. The reference range for HbA2 was 1.6-3.1% by CZE. In the comparison of methods for HbA2, there was a constant error of 0.255 (confidence interval: 0.062-0.448) and bias of 0.10% (limit of agreement: 0.33- 0.53), and higher values were obtained with CZE. A strong correlation was observed between the methods (r=0.782). Interrater agreement was almost perfect for clinical diagnosis (κ=0.911). The two methods detected and identified the common variants similarly. All rare variants, except HbH by HPLC and HbS/D by CZE, were detected as separate peaks by both methods.
Conclusion: The two methods were in agreement regarding the preliminary identification of β-thalassemia patients. Different Hb variants were detected by both methods but with possible methodological interference for HbA2 measurements. CZE is a reliable and simple alternative for the evaluation of hemoglobinopathies. The standardization of HbA2 measurements should be prioritized as more techniques become available in routine laboratory practice.

PERSPECTIVE IN HEMATOLOGY
5.Change in Polycythemia Vera Treatment: Ropeginterferon Alfa-2b in Light of Current Trials
Heinz Gisslinger
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0419  Pages 266 - 268
Ropeginterferon alfa-2b (RopegIFN), polisitemia vera (PV) hastalığında etkili bir sitoredüksiyon sağlar. Son analizler, uzun vadeli RopegIFN tedavisinin, PV'li hastaları için önemli olan tedavi hedeflerini karşıladığını göstermektedir. Bu hedefler arasında iyi bir yaşam kalitesi, hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması ve uzun süreli olaydan bağımsız sağkalım bulunmaktadır. Veriler, RopegIFN’nin erken dönem PV tedavisi ile ikinci basamak tedavi ve sonrasında kullanımını desteklemektedir.
Ropeginterferon alfa-2b (RopegIFN) enables effective cytoreduction in polycythemia vera (PV). Recent analyses suggest that long-term RopegIFN therapy fulfills treatment goals important to patients with PV including good quality of life, the slowing of disease progression, and long event-free survival. Data support the use of RopegIFN in both early PV therapy and second-line and beyond.

IMAGES IN HEMATOLOGY
6.Epithelial Cells in a Peripheral Blood Smear
Phebe Enni Lee, Gloria Yuquan Chen, Eng Soo Yap
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0268  Pages 269 - 270
Abstract | Full Text PDF

7.Erythrophagocytosis by Blasts and Numerous Cytoplasmic Granules in a Child with De Novo T-lymphoblastic Leukemia
Fang Long, Wenwen Song, Xue Li, Li Li, Ting Li, Yun Zhang
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0242  Pages 271 - 272
Abstract | Full Text PDF

8.Round Promyelocyte Cells with Round Nuclei: Clues to the Diagnosis of ZBTB16-RARA Acute Promyelocytic Leukemia
Yang Su, Jiwei Zhao, Xiaoming Fan, Wei Yang, Jinlin Liu
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0181  Pages 273 - 274
Abstract | Full Text PDF

LETTER TO EDITOR
9.ChatGPT as a Way to Enhance Parents’ Communication in Cases of Oncological Pediatric Diseases
Filipe Prazeres
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0326  Pages 275 - 277
Abstract | Full Text PDF

10.Diagnostic Accuracy of Serum Galactomannan Assay in Children with Acute Myeloid Leukemia: Effect of the Revised EORTC/ MSGERC 2020 Criteria
Gülhadiye Avcu, Nihal Karadaş, Şebnem Önen Göktepe, Dilek Yeşim Metin, Deniz Yılmaz Karapınar
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0285  Pages 278 - 280
Abstract | Full Text PDF

11.Clinical and Biological Characteristics of 14 Adult Cases of NUP98-NSD1+ Acute Myeloid Leukemia
Yan-jun Sun, Wei Wang, Shen-qi Lu, Li-rong Li
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0340  Pages 281 - 283
Abstract | Full Text PDF

12.Effect and Safety of Orelabrutinib and Lenalidomide Plus R-mini CDOP in Relapsed/Refractory Aggressive B-cell Non-Hodgkin Lymphoma
Ying Shang, Hongyu Zhao, Daqi Li
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0263  Pages 284 - 285
Abstract | Full Text PDF

13.Genetic Analysis of Prekallikrein Deficiency in a Consanguineously Married Chinese Family
Yuan Chen, Meina Liu, Mingshan Wang, Huilin Chen, Bile Chen
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0351  Pages 286 - 287
Abstract | Full Text PDF

14.A Turkish Patient with Aceruloplasminemia Found to Have a Novel Pathogenic Variant Presenting with High Ferritin Level and Microcytic Anemia
Hande Özkalaycı, Meral Uluköylü Mengüç, Naz Güleray Lafcı, Ayşegül Öztürk Kaymak
doi: 10.4274/tjh.galenos.2023.2023.0270  Pages 288 - 290
Abstract | Full Text PDF

INDEX
15.Author Index

Pages E1 - E4
Abstract | Full Text PDF

16.Subject Index

Pages E5 - E14
Abstract | Full Text PDF

17.Advisory Board of This Issue

Page E15
Abstract | Full Text PDF